Ucuza ürün için pazar sıraları: Kuruş hesabı yapar hale geldik
Hande Öztürk
ANKARA – Yapılan son zamlardan sonra hayat pahalılığın artması ve alım gücünün düşmesi, semt pazarlarında uzun sıraların oluşmasına neden oldu. Pazarın toplanmasına yakın saatlerde artan kalabalığın nedeni fiyatların bir nebze de olsa aşağı çekilmesi. En uzun sıralar konserve için kullanılan domates ve patlıcan tezgâhlarında.
‘PAZARLARDA KURUŞ HESABI YAPAR OLDUK’
Akşam pazarına alışverişe gelen 4 çocuk annesi 38 yaşındaki ev hanımı Aynur Sönmezer “Kış için domates, patlıcan gibi sebzeler alıyorum ki salça yapayım, erzak depolayayım. Domatesin kilosu 7.50 TL’den satılırken pazar bitimine 5 TL’ye düşürülüyor. Bu nedenle ben de akşam vakitlerinde pazara geliyorum. Fakat bu sefer de aldığım sebze-meyvenin çoğu çürük veya olgunlaşmamış çıkabiliyor. Ama yapacak bir şey yok. Mevcut şartlar, cebimizi çok zorluyor. Biz de mecburen kuruş hesabı yapar hale geldik” ifadelerini kullandı.
Aynı şekilde alışverişe gelen ve geçinemediklerinin altını çizen emekli öğretmen C. Ş. ise, “Biz eşimle ikimiz yaşıyoruz sadece. Çocuklarımız kendi ailelerini, yuvalarını kurdular. İki kişi için fazla alışveriş yapmamıza gerek kalmıyor. Fakat kira artışları, yapılan son zamlar ve alım gücünün düşmesiyle birlikte biz, iki emekli maaşıyla geçinemez olduk. Neresi uyguna satıyorsa mecburen oraya gidiyoruz. Bu yüzden pazarlarda sıra bekler olduk” dedi.
‘GEÇEN YIL 30 KİLO DOMATES ALIRKEN BU YIL 10 KİLO ALABİLDİM’
60 yaşında ve 3 çocuk annesi olan Zekiye Karayılan ise 11 yıldır babasından kalan yetim aylığıyla geçinmeye çalıştığını ve geçen seneye kıyasla bu seneki mutfak masraflarını yarı yarıya azalttığını belirtti. Geçen sene 4 bin TL olan maaşının bu sene 6 bin 300 TL olduğunu ve zor geçinebildiklerini ekleyen Karayılan, “Geçen sene 3 liraya 1 kilo domates alırken bu sene 10 liraya alıyoruz. Ben kışlık için geçen sene 30 kilo domatesle 15 kavanoz salça yapmıştım. Bu bize 2.5-3 ay yetmişti. Şimdi ancak 10 kilo domates alabiliyorum, artık kaç kavanoz konserve çıkarsa kış için o kadarını kullanabileceğiz” ifadelerini kullandı.
‘HEM UCUZ HEM DE KALİTESİ DÜŞÜK ÜRÜN ALIYORLAR’
Pazar tezgahları arasındaki fiyat farkının ürün kalitesine bağlı olduğunu söyleyen pazarcılar, sıra bekleyen bölge halkının meyve-sebzeleri ucuza alırken aynı zamanda düşük kaliteli ürün aldıklarının da altını çizdi. Tezgah önlerindeki yoğunluğun özellikle akşam 17.00-19.00 arası arttığını ve çoğu zaman pazar alanının dışına kadar uzadığını söyleyen pazar esnafı, bu kümelenmenin genellikle geliri düşük ve alım gücü zayıf semtlerde oluştuğunu söylüyor.
15 yıldır pazarcılık yapan 36 yaşındaki Hüseyin Ş. Yıldırım, “Bazen sırada bekleyen herkese ürün kalmıyor; vatandaş, diğer pazarcıların ürünlerini de aynı fiyata düşürmesini talep ediyor. Ama bizim meyve-sebze halinden aldığımız ürünlere sürekli zam geliyor. Yani bizim de kendimize göre kar-zar hesaplaması yapıp kazancımızı buna göre belirlememiz lazım. Bu yüzden vatandaşın talebini karşılayamıyoruz” dedi.
PAZAR ESNAFI DA DERTLİ
Pazar esnafının ekonomik durumu da vatandaşlardan farklı değil. “Evlerimize çoğunlukla 1-2 kasa domates, salatalık, biber, kabak ve patlıcan gibi ‘yemeklik’ sebze götürüyoruz. Çünkü artık biz de marketlerden zeytin, peynir ve yumurta alamaz olduk, çok pahalılar” diyen pazarcı esnafı, “Geçen senelerde evlerimize 15-20 kilo sebze götürürdük, bu 4 kişilik bir aileye yaklaşık 1 ay yeterdi. Şimdi 30-40 kilo sebzeyi 2-3 hafta tüketmek zorundayız. Çünkü diğer gıdaları alım gücümüz bizim de çok düştü” ifadesini kullanıyor.