Çin, Uluslararası Adalet Divanındaki (UAD) duruşmada, İsrail’in uzun süreli işgaliyle kendi kaderini tayin hakkından mahrum bıraktığı Filistin’in, yabancı işgaline karşı silahlı mücadele dahil güç kullanma hakkı bulunduğunu vurguladı. Hollanda’nın idari başkenti Lahey’deki Barış Sarayı’nda faaliyetlerini yürüten Uluslararası Adalet Divanındaki (UAD) İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşma sürüyor.
Duruşmada Çin adına söz alan Dışişleri Bakanlığı Hukuk Danışmanı Ma Şinmin, Filistin sorununun, yarım asırdan beri varlığını sürdürdüğünü belirterek, Filistin halkının kuşaklar boyu yaşadığı acılara karşın, adaletin yerine getirilmesi ve meşru haklarının iade edilmesi için umut ışığı bulamadığını söyledi.
İşgalin iki devletli çözümün temelini sürekli olarak aşındırdığına, ilgili Birleşmiş Milletler (BM) kararlarının etkin şekilde uygulanamadığına işaret eden Ma, “İsrail’in Filistin topraklarını uzun süreli işgalinde uyguladığı baskı politikası ve pratikleri, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını tümüyle gerçekleştirmesini engelledi.” ifadelerini kullandı.
Ma, Filistin halkının İsrail’in baskısına karşı, işgal altındaki topraklarda bağımsız bir devlet kurmak için mücadele ettiğini, bunun kendi kaderini tayin hakkının yerine getirilmesine yönelik meşru bir mücadele olduğunun altını çizdi.
Birleşmiş Milletler Şartı’nda akdedilen ve çok sayıda uluslararası sözleşmede atıf yapılan kendi kaderini tayin hakkının, sömürge yönetimi veya yabancı işgali altındaki halklara özel bir hukuki çerçeve sunduğuna işaret eden Ma, “Filistin halkı, kendi kaderini tayin hakkı doğrultusunda mücadele etme, destek arama ve alma hakkına sahiptir.” değerlendirmesinde bulundu.